NEDEN BU EZİYET!
Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün 01 Eylül 2010 tarih, 2010 / 63 sayılı genelgesi ile G2D’li ürünlerin geçerlilik tarihi 2020 yılına kadar uzatılıyor. Gerekçe olarak ta eczacıların bu tip ürünleri eczanelerine almaması ve son kullanma tarihinden önce sistem dışına çıkarılması öngörülen ürünlerin mili servet değerinde olduğundan ziyan olmamasını temin etmek. Bizlerde defalarca söyledik kullanım süresi 31.12.2010’dan sonra olan ürünlerin kullanım süreleri dolana kadar G2D’li olarak sistemde kabul edilmesi gerekir diye. Ayrıca milli servetin boşuna heba olmaması için uygulamanın bu şekilde olması gerekirdi. Sağlık bakanlığı bir yanlıştan bu şekilde dönmüş oldu. Ama insan sormadan edemiyor. 2020 yılı neden? 2020 yılına kadar son kullanma tarihi olan ilaç var mı? Kim buldu 2020 yılını !!!
Sonuçta böyle bir karar alınacaktı neden eczaneleri ve dağıtım kanallarını içinden çıkılmaz bir kör dövüşün içine attınız? Eczacı günlerce çalışanları ile birlikte oluşturulan listelere karekodsuz ürünlerini girdi. Dağıtım Kanalları eczanelerde oluşan ilaç kolilerinin yerine yeni ürün göndermek için tüm personeli ile birlikte gecesini gündüzüne kattı?
Bu uğurda canlar gitti… Bunun hesabını kim verecek?
İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün son genelgesinden de anlaşılıyor ki eczanelerden dağıtım kanallarına gönderilen, dağıtım kanallarında da firmalara iade edilecek ilaçlar, öğle görünüyor ki bir süre sonra geçici karekod yapıştırılarak eczanelerimize geri gelecek. Bütün bunlar olacaktı! Bu eziyeti bize nasıl reva gördünüz?
Dayatma yapmak yerine makul bir süre verseydiniz zaten bu ilaçlar 1- 1,5 yıl içinde eczane içinde eriyip gidecek ve milli servet zarara uğramamış olacaktı.
Sorular? Sorular? Sorular? Sorulacak daha o kadar çok şey var ki ancak sonuçta İlaç Sanayinin çıkarına dokunacak noktaya gelindiğinde Sanayinin dediği yapılmış oldu.
Dilerim bu durum; Sağlık Otoriteleri içinde ders olur. Alanın pratiğindeki işleyişi özümsemeden, masa başında karar alma alışkanlıklarından vazgeçerler.
Şuan nedense Ağa ile marabası arasında geçen bir diyalog vardır çoğunuz bilir, aklıma bu diyalog geliverdi… Neden geldiyse!