6197’Yİ BEKLEYENLER ARTIK SADECE ECZACILAR DEĞİL
6197’Yİ BEKLEYENLER ARTIK SADECE ECZACILAR DEĞİL
6197 sayılı yasa bilindiği gibi eczanelerin nasıl açılacağı, nasıl işletileceği ile ilgili bir yasadır. Yıllardan beri eczacı örgütleri bu yasanın günün şartlarına uyarlanıp daha iyi bir eczane eczacılığı ve daha kaliteli bir sağlık hizmeti vermek için bu yasa ile ilgili olarak büyük emek harcamışlardır. TEB bünyesinde kılı kırk yaran komisyonlar oluşturdular, ilgili uzman görüşleri alınarak birçok yasa taslağı hazırladılar. Millet Meclisinde, Bakanlıklarda, siyasi parti yetkilileriyle görüştüler. Ancak yıllardır istenen böyle bir yasa çıkarmak mümkün olmadı. Bu yasa değişikliği önerilerinde, genelde istenen eczanelerin sayı ve mesafelerinin uygun hale getirilmesi. Eczacının geçim sıkıntısını giderme ve çalışma koşullarını uygun hale getirme isteği idi.
Bazı sermaye kesimleri de bu süreçte; dünyadaki bazı ülkelerde örnekleri olan ilaçta marketing uygulamalarını istiyordu. Eczanelerin sahiplerinin eczacı olmasına gerek olmadığı ve mesul müdür marifeti ile birden fazla zincir eczane açmaya olanak sağlayan düzenlemenin beklentisi içindeydiler. Bunlar eczane sayısını çok buluyorlar ve 8.000 civarı eczanenin yeterli olacağını söylüyorlardı. Bir iki girişimde bulunmalarına rağmen eczacılardan gelen baskılar ile bu isteklerine şimdiye kadar ulaşamadılar. Ama bunun yerine gerek sanayi, gerek dağıtım kanalları ve gerekse hükümet yaptığı uygulamalarla yasa çıkarmasına gerek kalmadan eczane sayısını düşürecek gibi görünüyor. Bu gelişmelere bir göz atarsak:
Piyasalaştırılan sağlık sektörü iyice bozularak devletin yüzde doksanını satın aldığı ilaçların reçeteleri hastane, sağlık ocağı ve özel hastane civarında yoğunlaşmaya ve ilaç firmaları temsilcileri eczane ve hastanelerin etik dışı ilişkileri sonucu reçeteler büyük ölçüde buralarda tutulmakta, semt eczanelerine gidişi azalmaktadır.
SGK’nın haksız kesintileri ve pahalı ithal ilaçların kâr marjının düşük olması bu ilaçlardan kâr edilememesi, buna karşın vergide matrah artırmasına sebep olması.
Devletin eczane ödemeleri geciktirdiği gibi eczacının esas kazancını teşkil eden katılım paylarını aylarca ödememesi.
İlaç firmalarının satış politikalarını büyük hacimli eczanelerden yana kullanıp mal fazlası, iskonto ve vadede büyük olanaklar sağlarken, düşük alım yapan eczaneler bu olanaklardan yararlanamamaktadırlar.
Mamalar ve ıtriyattan sonra dermokozmetik ürünler ve besin takviyesi vitaminlerin eczane dışına kaydırılması için bazı sermaye gurupları yoğun çaba içindedirler.
Türkiye’de üretilen jenerik ilaçlara, fiyat kararnamesiyle değerinin üzerinde fiyatlar verilip daha sonra baskılanan döviz fiyatları yanında ilaç fiyatları düşürülerek eczanelerden bedelsiz kamulaştırma yaptırılması.
İlaçları reçeteli-reçetesiz olarak ayırıp, reçetesiz yapılan jenerik ilaçlarına fiyat ve reklam serbestisi sağlanması, büyük sermaye gruplarının da bunu eczane dışına çıkarma çalışmaları.
Eczaneler üzerindeki her türlü denetimin eczacıları bezdirecek duruma getirmesi.
Eczane alacaklarının ve katılım paylarının takip edilememesi ve eczacının takipten vazgeçirilmesi noktasına getirilmesi.
Eczacılara e-sözleşme önerilerek onları örgütsüz ve güvencesiz hale getirilme çalışmaları yapılması.
Eczanelerin büyük bir kısmının ödeme dengeleri bozulduğundan banka kredisi kullanması, kârlılık düşerken masraflara bir de banka faizi eklenmesi.
Geçtiğimiz dönemde, başta TEB olmak üzere bazı meslek odalarımızın sürece etkin müdahalelerde bulunmaması.
Eczanelerin büyük çoğunluğunun, oluşan bu olumsuz koşullarda eczanelerin sağlıklı bir şekilde çalışma ve yaşamını devam ettirmesinin mümkün olmadığı açıktır. Birçok eczane bu şartlara dayanamayıp eczanelerini kapatmakta, bir kısmı da gizli iflas içinde yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar. Artık eczacıların 6197 sayılı yasa beklentilerinin üstünde acil yaşam sorunları vardır.
Meclis gündeminde bekleyen 6197 sayılı yasayı artık eczacılardan çok daha fazla, yıllardan beri bu piyasada gözü olan, hazırlıklarını buna göre yapan hükümete yakın sermaye grupları ümitle beklemektedirler.
Eczacılar ve eczacı örgütlerinin meclisteki bu süreci takipte çok dikkatli olmaları gerekmektedir. İsteğimiz dışında bir sonuç ihtimali varsa, yasa meclisten geri çekilmelidir.
Eczaneleri bugün yaşadıkları sıkıntıları gidermek için, kamu reçetelerinin eczanelerin konumlarına göre adaletli bir dağıtım mutlaka hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu uygulama etik dışı birçok sorunu da ortadan kaldıracaktır.