İLAÇ KURUMU YASA TASARISI
İLAÇ KURUMU YASA TASARISI
Son dönemde AKP iktidarı eliyle ilaç ve sağlık sistemini önemli ölçüde değiştiren yasa, kararname ve yönetmelik değişlikleri gündeme geliyor. Küresel sermayenin istemlerine uygun ve serbest piyasa ekonomisinin kurallarına göre biçimlendirilmiş pek çok düzenleme yapılıyor.Adım adım ülkenin ilaç,eczacılık ve sağlık sistemi değiştiriliyor.Kamusal hizmet alanlarının altı boşaltılıyor.Temel amaç; toplumsal ihtiyaçlara göre değil, tümüyle kar ve zarar hesabı üzerinden sürdürülecek olan ilaç ve sağlık politikalarıdır.İlacın ve sağlığın piyasalaşmasıdır. Neo liberal politikaların ilaç ve sağlık alanına yerleşmesidir.
Gündem de şimdi de İlaç Kurumu Yasa Tasarısı var. Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak kurulacak olan ‘özerk!’ ve özel bütçeli ‘Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ eczanelerin sevk ve idaresi dışında (eczaneler Sağlık Bakanlığı’nın yetkisinde kalıyor) ilaçla ilgili tüm düzenlemelerde, ilaç üretim ve dağıtım alanı da içinde olmak üzere, her türlü ruhsatlandırma, varyasyon işlemleri,ürün üretim ve satış izin belgeleri,mesul müdürlük belgesi ve benzeri pek çok işlemde yetki sahibi olacak.2006 yılı fiyat tarifesine göre; bir ilaç ruhsatından 12 bin 200 YTL , ruhsat başvurusundan bin 100 YTL, ecza deposu ruhsatından bin 200 YTL ,varyasyon işlemlerinden ise 100-500 YTL arasında ücret alınıyor.Yeni tasarı ile bu gibi işlemlerde fiyatlandırma yetkisi İlaç Kurumun da olacak.Ayrıca İlaç Kurumu’nun gelirleri arasında bağış, aidat ve benzeri gelirlerde olacak.
Bütçesi, görev ve sorumluluk alanlarıyla dikkatleri üzerinde toplayacak özel bütçeli bir kurum oluşturuluyor.’Özerk!’ olduğu ifade edilen bu kurum aslında siyasi iktidarın denetiminde kuruluyor. İlaç Kurumu siyasi iktidarın atayacağı bir mütevelli heyet tarafından idare edilecek.İçinde sivil toplum örgütlerine yer verilmeyen böylesi bir oluşum, kendisini atayan siyasi iktidara, bağlı olduğu Sağlık Bakanı’na, bütçe gelirlerinin kaynağını oluşturacak ilaç sektörüne karşı nasıl özerk! Olacak?
İlaç ve sağlık alanıyla ilgili yasalarla verilmiş yetkilerini, özel bütçeli bir kuruma devretmekte en ufak bir tereddüt dahi geçirmeyen Sağlık Bakanı’nın, 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında ki Yasa Tasarısını hazırlarken 47 Eczacı Odası’nın muvazaa ile ilgili yetki ve sorumluluk taleplerine üstelikte söz verdiği halde eski yasada yok gerekçesinin arkasına sığınarak yer vermemesini nasıl yorumlamalıyız.Bu tutum Sağlık Bakanı’nın ve AKP iktidarının demokrasiyi hazmetme kapasitesini gösteren pek çok örnekten biridir!
İlaç Kurumu Yasa Tasarısı’nın yasalaşması ile birlikte;
-1262 Sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Yasası
-767 Sayılı Türk Kodeks Yasası
-5324 Sayılı Kozmetik Yasası
-984 Sayılı Ecza Ticarethaneleri Yasası
-3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Yasası’nın 3 üncü maddesinin ‘k’ bendi yürürlükten kalkacak.
Sağlık Hizmetleri Temel Yasası’nın 3 üncü maddesinin ‘k’ bendi ‘koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç,aşı,serum ve benzeri biyolojik maddelerin, kozmetiklerin ve bunların üretiminde kullanılan ham ve yardımcı maddelerin ithal,ihraç,üretim,dağıtım ve tüketimini düzenleme yetkisini Sağlık Bakanlığı’na veriyordu.Tasarıyla bu yetki İlaç Kurumu’na devredilecek.Daha da önemlisi; kamu sağlığını koruyan ve ‘Beşeri tıbbi ürünlerin tüketiciye uygun koşullarda ulaşmasını sağlayan ‘ 1262 Sayılı Yasanın yürürlükten kalkacak olmasıdır.
1262 Sayılı Yasa;
İlaçların eczaneler ve ecza depoları dışında satılmasını ve ilaçta reklamı yasaklayan, ilaç fiyatlarının kamu sağlığı bakımından uygunluğunu düzenleyen, Sağlık Bakanı’na ilaç fiyatlarını tadil etme yetkisi veren ve bu nedenlerle yıllarca ilaç sermaye çevrelerinin fiyat ve reklam serbestliği istemlerine engel oluşturan bir yasadır. Zincir eczaneler, reçetesiz ilaçların eczane dışına çıkarılması, OTC’nin tartışıldığı bir dönemde 1262 Sayılı Yasanın kaldırılacak olması pek hayra alamet bir gelişme değil!
İlaç ve sağlık alanı yeniden tanımlanıyor. İlaçta ve sağlıkta serbest ticaretin önünü tümüyle açan ‘Yeni bir ilaç ve sağlık düzeni’ kuruluyor! Sermayenin hayrına, emekçilerin,dar gelirlilerin, emeği ile geçinen serbest meslek erbabının ise pek hayrına olmayacak bir düzen!
Öyle görünüyor ki; İlaç Kurumu da bu düzenin dişlilerinden biri olacak.