GÜNDEMDEKİLER
Siyasetin gündemi Anayasa değişikliklerine kilitlenmiş durumda. İktidar ve muhalefetiyle Siyaset Kurumu bu süreci ileriye taşıyacak olgunlukta değil. Kimsenin bulunduğu konumu değiştirmeye niyeti yok.
Ülkenin temel ihtiyaçları üzerinden sürdürülen bir tartışma süreci yerine yine siyasi polemikler üzerinde devam eden bir süreç yaşanıyor. Oysaki ülke son otuz yıldır 12 Eylül Askeri Darbesi’nin ürünü olan anti demokratik bir rejimle, bir anayasa ile yönetiliyor. Ülkenin temel ihtiyacı bu otoriter rejimin son bulması ve demokratikleşmesidir.
Demokratikleşmenin temel ihtiyacı ise darbe hukuku üzerine inşa edilen 82Anayasası’nın tümüyle değiştirilerek eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik yeni bir Anayasa’nın yapılmasıdır.
12 Eylül hukuku yargı bağımsızlığını ortadan kaldırdı. Yargı kurumunun bağımsızlığı ve tarafsızlığı ancak bir yargı reformu ile sağlanabilir. Yargının bağımsızlığı ve özgürlüğü de yine yargı kurumunun demokratikleşmesiyle olanaklı. Ülke askeri vesayet rejimi ile bu süreci daha fazla taşıyamaz. Her alanda eksiksiz bir demokratikleşmeye ihtiyaç var.
Eczacının gündemi yine sağlıkta dönüşümün ürettiği sorunlarla dolu. Pek çok belirsizliği içinde taşıyan bir süreci yaşıyoruz. İlaç Takip Sistemi başlı başına belirsizliklerle dolu bir süreç. Sağılık Bakanlığı arap saçına dönmüş bir sistemi inatla sürdürmenin çabası içinde. Bu acelecilik dünyada sistemi ilk uygulayan ülke olmanın telaşında mı kaynaklanıyor, yoksa başka nedenleri de var mı? Bilmiyoruz!
Süreç bilgi akışı bakımından yeteri kadar şeffaf değil
4 Aralık eylemi ile öne çıkan talepler hala güncelliğini koruyor. İlaç Fiyat Kararnamesinde yapılan son düzenlemenin eczane ekonomilerine ciddi bir faturası oldu. Eczane ekonomileri yüzde 20-25 oranında küçüldü. Gelirler de aynı oranda azaldı. Kamu Kurum iskontolarının yükü sırtımızda kambur olmaya devam ediyor. Bu yükten mutlaka kurtulmamız gerekiyor. Eczaneler bu yükü daha fazla taşıma gücüne sahip değil.
Meslek Hakkı talebi gündemimizdeki sıcaklığını koruyor. Yeri geldiğinde AB müktesebatından söz edenler dönüp Avrupa ülkelerine baksınlar, eczacı meslek hakkını uygulamayan bir tek Avrupa Birliği üyesi ülke kaldı mı?
2010 yılı istatistikleri eczane ekonomileri arasındaki farklılaşmanın daha da derinleştiğini gösteriyor. Alt iki dilimdeki eczanelerin pazar payları hızla küçülüyor. Bu tablo alt dilimdeki eczanelerin gelir pastasındaki payının küçüldüğünü gösteriyor. Bu sosyal probleminde mutlaka çözülmesi gerekiyor.
Sağlık Bakanlığı 2010 yılı Stratejik Planını açıkladı. İlaç ve eczacılığın geleceğini belirleyen önemli değişiklikler gündemde. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yasa Tasarısı bunlardan en önemlisi.
2010 yılı ilaç, sağlık ve eczacılık alanının tümüyle şekilleneceği bir yol olacak.
Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı bunun ilk sinyali…