‘Herkes et ürünlerinin DNA’sını kontrol etsin’
Avrupa Komisyonu, çok sayıda ülkede dana eti adı altında at eti satıldığının ortaya çıkmasıyla patlak veren skandalın boyutlarının anlaşılabilmesi için, tüm AB ülkelerinin et ürünlerinde DNA testi gerçekleştirmesini istedi.
Brüksel’de AB tarım bakanlarıyla bir araya gelen Avrupa Komisyonu’nun sağlık ve tüketicilerden sorumlu üyesi Tonio Borg, ‘Tüm üye ülkelerde, et ürünlerinde DNA testi yapılacak’ dedi.
Bir aylık test planı çerçevesinde atlara verilen ve insanlar için zararlı olabilecek ilaç kalıntılarının gıda zincirine girip girmediğine de bakılacak. İlk sonuçların Nisan ortasında elde edilmesi bekleniyor..
Skandal, İrlanda’da dana eti olarak satılan bazı ürünlerde yüzde 100’e kadar at eti çıkmasının ardından patlak vermişti. Şu ana kadar en az sekiz AB ülkesinden şirketin adı konuya karıştı.
Yetkililer şu anda kamu sağlığına yönelik bir risk tespit etmediklerini, ancak emin olmak için atlara verilen ilaçlarla ilgili araştırmalarının sürdüğünü söyledi.
Olay, özellikle at eti yemenin neredeyse tabu sayıldığı İngiltere’de büyük bir öfke yarattı.
AB dönem başkanı İrlanda’nın Tarım Bakanı Simon Coveney, Çarşamba günkü toplantının öncesinde yaptığı açıklamada ‘Bu, gıda zincirinin bütünlüğünü tehdit ediyor ve çok sayıda ülke için önemli bir konu. Bunun Avrupa çapında bir sorun olduğunu gördüğümüze göre, Avrupa çapında bir çözüme ihtiyacımız var’ dedi.
Bakanlardan gelen talep üzerine Borg, AB’deki etiketleme kurallarının, işlenmiş et ürünlerinde de kullanılan etin geldiği ülkenin açıkça belirtilecek şekilde değiştirilmesine yönelik çalışmaları hızlandırdığını söyledi.
Şu anda yalnızca taze dana etinin menşeinin belirtilmesi gerekiyor. Bu kural 2014 sonunda taze koyun, domuz ve tavuk etini de kapsayacak şekilde genişleyecek.
Ancak AB yetkilileri, tedarik zincirlerindeki karmaşıklık sebebiyle bu tür bir uygulamanın pratikte neredeyse imkansız olacağı uyarısında bulunuyor.
AB ve üye ülkelerdeki yetkili kuruluşlar, halen at etinin kaynağını bulmaya çalışıyor. Borg, ‘Tabii, bu ürünün geçtiği tüm ülkeler şüphe altında. Ülke derken, bu ülkelerde bulunan, söz konusu ürünle ilgisi bulunan şirketleri kast ediyorum’ dedi.
Komisyon üyesi, şu aşamada herhangi bir kuruluşu suçlamanın ise adil olmayacağını söyledi.