Namaz kıldıran diz protezleri
“Yozgat’ta özel bir hastane pankart açmış…
Namaz Kıldıran Diz Protez Ameliyatları Hastanemizde Yapılmaktadır!..
Helal kan, haram kan…
Helal ilaç, haram ilaç tartışmaları…
(Tartışmayı hep helal üzerinden yapıyoruz ama helali olan her şeyin bir de haramı vardır, malûm.)”
Osman Öztürk
osmoz59@yahoo.com 20 Kasım 2013
İnsan yaşlandıkça anılar peş peşe sökün ediyor, malûm.
Geçen hafta, Hükümet’imizin medar-ı iftiharı Sağlık “Reformu”nun on birinci yılında, on beş yıl aradan sonra hortlayan çocuk felcini yazmış…
O vesileyle Antep’teki ilk mecburi hizmet yerim, Nizip’in Salkım kasabasını hatırlamıştım.
Bu hafta da, iki vesileyle mecburi hizmetteki ikinci durağımı hatırladım.
Galatasaray’daki Aslıhan’dan Hermes Sahaf’ın sahibi Ümit Bey aradı.
Tanışıklığımız olmadığı için, şaşırdım biraz.
Önce doktor olup olmadığımı, 1987’de Araban’ın Beydili köyünde mecburi hizmet yapıp yapmadığımı sordu.
Ben bilgileri teyit edince mevzuya girdi.
14 Ocak 1987’de Beydili’nden bir arkadaşıma gönderdiğim mektup ellerine geçmiş, bana vermek istiyorlarmış.
Pazartesi günü uğrayıp aldım.
Cep telefonumu internetten bulduklarını tahmin ettim ama hem neden bu kadar zahmet ettiklerini, hem de bir yarısının Osman, diğer yarısının Öztürk olduğu bu memlekette beni nasıl ayırt ettiklerini merak ettim.
Mektup dükkânlarına gelen bir kitabın arasından çıkmış, okuyunca çok sevip sahibine ulaştırmak istemişler.
İnternette buldukları çok sayıda isim arasında TTB’de görevli Dr. Osman öztürk’ü görünce de, “mektubun ruhu”na en uygun olduğunu tahmin edip aramışlar.
Böylece, neredeyse yirmi yedi yıl önce yazdığım mektubuma kavuşunca anılarım canlandı, doğal olarak.
***
Geçen hafta Beydili’yi ikinci kez hatırlatan olaya gelince…
Yozgat’ta özel bir hastane pankart açmış…
Sağında diz çökmüş namaz kılan bir erkek fotoğrafı…
Solunda, gene namaz esnasında diz çökmüş bir kadın “silueti”.
(Erkek fotoğrafı caiz, kadın fotoğrafı günah, demek ki!)
Ortada kocaman bir yazı…
Namaz Kıldıran Diz Protez Ameliyatları Hastanemizde Yapılmaktadır!..
***
Helal kan, haram kan…
Helal ilaç, haram ilaç tartışmaları…
(Tartışmayı hep helal üzerinden yapıyoruz ama helali olan her şeyin bir de haramı vardır, malûm.)
Allah’ı baştabip ilan eden İmamın Başhekimleri…
İlkinin açılışını Emine Erdoğan’ın yaptığı, “Peygamber sünneti” Kupaterapisi Sempozyumları (bildiğiniz hacamat demek oluyor)…
Hastane içinde bangır bangır ezan okutmalar…
Hastanelerde açılan Kuran kursları…
Say sayabildiğin kadar!..
***
Öğleyine doğru, sağlık ocağına bağlı uzakça bir köyden geldiler.
Cenazeleri varmış, ölü muayenesini yapıp defin ruhsatı vermemi istiyorlar.
Köy yerinde çoğunlukla doğrudan gömdükleri için şaşırdım biraz.
Sonra, gidince anladım.
Yirmi yaşında genç bir kadın.
İki hafta önce doğum yapmış, peşinden hastalanmış, ateşler içinde yanıyormuş.
(Ben muayenesini yaparken de, ölü soğukluğu bir yana, hâlâ ateşler içindeydi.)
Belli ki doğum esnasında enfeksiyon kapmış.
Araban’a götürmüşler.
Sağlık ocağına değil…
Sağlık ocağının hemen karşısındaki üfürükçü hocaya!..
“Rüyasında su görmüş, korkmuş.” demiş, okuyup üflemiş…
“Bir de sağlık ocağına götürün.” bile demeden evine göndermiş.
Ertesi gün…
Lohusalık hummasından ölüp giden gencecik bir kadın…
Hayata annesiz başlayan yirmi günlük bir bebek!
***
Her türlü laiklik savunusunu laikçilik olarak damgalayan…
Marmaray’ın açılışında Diyanet İşleri Başkanı’nın dua ettirmesini eleştirenleri bile laikçi diye suçlayan gafiller kusura bakmasınlar ama…
Dinin toplumsal hayatın her alanına böylesine girmesi o kadar ucuz değil.
Hele sağlık söz konusuysa hiç ucuz değil!..
http://birgun.net/yazi-goster/osman-ozturk/20-11-2013/namaz-kildiran-diz-protezleri-1177.html