Emek örgütleri ‘yıkım yasası’na karşı birleşti
Türkiye Eczacılar Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Tüm İşçi Emeklileri Derneği, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği ve daha birçok sivil toplum örgütü temsilcileri dün TBMM gündemindeki "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı"yla ilgili ortak bir toplantı yaparak, bu yasayı "yıkım yasası" olarak tanımladı.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası'nda gerçekleşen toplantıda, tasarının yasalaşması halinde emekçilerin bugüne kadarki kazanımlarının ortadan kalkacağı, emekli olmanın neredeyse imkânsız hale geleceği, sağlık hizmetlerinden ancak parası olanların yararlanabileceği, hastanelerin adeta birer ticarethaneye dönüşeceği vurgulandı. Tasarının bu şekilde yasalaşmaması için ortak eyleme geçileceğini belirten konuşmacılar, tasarıyla ilgili eleştirilerini özetle şöyle dile getirdiler:
MEZARDA EMEKLİLİK, DAHA DÜŞÜK AYLIK
Tasarıyla emeldik yaşı kademeli de olsa kadın ve erkeklerde 65'e çıkacak. Türkiye için söz konusu emeklilik yaşı çok yüksektir. Bu mezarda emeklilik anlamına gelir. »Prim gün sayısı 2007'den itibaren her yıl 100 gün artarak 9 bin gün olacak.
Emeklilik maaşları yüzde 23-33 oranında azalacak. Bugün bile geçinmekte zorlanan emekliler yasadan sonra perişan olacak. »Emekli aylıklarına yapılacak zamlarda TÜFE baz alınacak. Böylece emekli aylıklarına yapılan zamlar ülke ekonomisinin büyümesinden pay alamayacak. Maaşlar hep yetersiz kalacak. »Halen çalışan kamu emekçilerinin aylıkları, GSS kesintileri nedeniyle bugüne göre yüzde 5 azalacak. Bu da kazanılmış hakların geri alınması demektir.
PRİM BORCU OLANA SAĞLIK HİZMETİ YOK
Prim borcu olanlara sağlık hizmeti verilmeyecek, sağlık hizmeti alabilmek için en az 30 günlük sigortalılık aranacak. Hasta olanların sağlık hizmetinden yararlanması Anayasa emridir. Tasarı, Ana-yasa'ya açıkça aykırıdır.
Muayene, tetkik ve tedavinin her evresinde katkı payı adı altında ek ödeme alınacak. Böylece, yasa çıktıktan sonra ancak parası olanlar sağlık hizmeti alabilecek ki, bu da kabul edilemez.
Protez, iyileştirme araç ve gereçleri için yüzde 10-20 oranında katkı payı istenecek. Ayakta tedavide kullanılan ilaçlar için de yüzde 10-20 oranında katkı payı kesilecek. Protez ve ilaç fiyatları bu kadar pahalıyken böyle bir düzenlemeye gitmek, bir çok kişinin hasta olduğu halde tedavi edilemeyeceği sonucunu doğucaktır ki, sosyal devlette böyle bir anlayış savunulamaz.
Kaynak: Birgün