ÇED’DE BASIN TOPLANTISI
ÇED’DE BASIN TOPLANTISI
Derneğimizce yatan hasta ilaçlarının ve tıbbi malzemelerinin hastaneler tarafından karşılanması gündemiyle ilgili olarak düzenlenen basın toplantısı bugün (16 Ocak Çarşamba) ÇED Genel Merkezi’nde yapıldı. Toplantıda basın mensuplarına yapılan açıklamayı aşağıda bilginize sunarız.
SAĞLIKTA ÖZELLEŞTİRMENİN YENİ BİR ADIMI:“YATAN HASTA UYGULAMASI”
16 Ocak 2008
Sağlık Uygulama Tebliği, uygulanmaya başlamasıyla birlikte yatan hastaların ilaçlarının ve tıbbi malzemelerinin karşılanması sorununu tam bir krize dönüştürdü.
Bilindiği gibi; yatan hastaların ilaçlarının ve tıbbi malzemelerinin kamu hastanelerinden karşılanmasına dönük yıllar öncesinden başlatılan sistem daha başlangıçta sorunlu doğdu. Kör topal yürüyen sistem pek çok sorunu da içinde taşıdı. Sağlıktan ve ilaçtan rant sağlamak isteyen çevrelerin, sağlık tacirlerinin eli hep bu sistemin içinde oldu. Yatan hasta sistemi basında ve kamuoyunda haklı olarak eleştirilerin boy hedefi haline geldi ve hep gündemde tutuldu.
Etik dışı ilişkiler ağı ile sarmalanan yatan hasta hizmeti, başta vatandaş olmak üzere hizmeti sağlıklı ve doğru kanallardan yürütmek isteyen hekimi, eczacısı ve sağlık personeli de dahil etik çalışmak isteyen herkesi rahatsız etti. İnsan sağlığı üzerinden rant sağlayan sağlık bezirganlarının sistemi daha fazla kirletmesini önlemek için eczacı odaları tarafından geliştirilen yeni bir sistem Sağlık Bakanlığı’nın ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun desteği ve onayı ile uygulamaya konuldu. Bu sistemin özü hastane eczanelerinde olmayan yatan hasta ilaçlarının eczacı odalarının inisiyatifinde serbest eczanelerden karşılanmasına dayanıyordu. “Yatan hasta reçetelerinin eşit dağılımı” adı ile uygulanan bu sistem ile her bir kamu hastanesinde oluşturulan eczacı odaları büroları aracılığı ile yatan hastalar için gerekli olan ilaçlar doğrudan hastaya ulaştırılabildi. Sistem sağlık tacirlerinin ve simsarlarının aracılığına izin vermeden sağlıklı bir şekilde yürüdü.
Kamu hastaneleri ve hastane eczaneleri yeterli donanıma sahip olmadığı için sistemin eksikliği bu şekilde tamamlandı ve hiçbir kaosa yol açmadan yatan hasta sistemi sağlıklı bir şekilde işledi. 15 Haziran 2007 tarihinde yürürlüğe giren tebliğ yatan hastalar için gerekli olan ilaçların ve tıbbi malzemelerin doğrudan hastane eczanelerinden ve hastanelerden karşılanmasını zorunlu hale getirdi. Uygulamaya 15 Ekim 2007 tarihinde başlanacaktı ancak, gerekli altyapı donanımı olmadığı için zorunlu olarak 1 Ocak 2008 tarihine ertelendi. Çünkü kamu hastaneleri ve eczaneleri bu ölçekteki ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyacını karşılayacak ne yönetsel bir kapasiteye ne de yeterli personel donanımına, parasal kaynağa, teknik altyapıya, fiziki koşullara ve depolama olanaklarına sahiplerdi.
Yatan hasta sistemi asıl bu nedenle işlemedi ve ortaya çıkan kaotik durumda yatan hastalar ve hasta yakınları mağdur oldu. Kanserli hastalar da dahil pek çok servis hastalarını taburcu etmek zorunda kaldı. Uygulama tam bir sağlık çilesine dönüştü. İlaçlarını hastane eczanelerinden karşılayamayan vatandaşlar parasını cebinden ödeyerek temin etmek zorunda kaldılar.
Şimdi yanıtlanması gereken soru şu?
Kamu hastanelerinin ve eczanelerinin yetersizliğinin bilinmesine ve işleyen bir yatan hasta sistemine rağmen Sağlık Uygulama Tebliği ile emrivaki olarak bu uygulama neden dayatıldı. Sağlıkta dönüşüm projesi, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, son dönemde gündeme getirilen Kamu Hastaneleri Birliği Yasa Tasarısı kamu hastanelerinin özel işletmelere dönüştürülmesi adımları ile siyasi iktidar niyetini açıkça ortaya koyuyor. Sağlık Uygulama Tebliği ile gündemi getirilen yatan hasta ilaçlarının doğrudan hastane eczanelerinden karşılanması uygulaması da sağlıkta özelleştirmenin yeni bir adımı olarak tasarlanıyor. Sistemin arka planında yer alan temel amaç kamu eczanelerinin tasfiye edilmesidir. Yatan hasta ilaçlarının bugünkü koşullarda hastane eczanelerinden karşılanamayacağını sağlık otoriteleri ve siyasi iktidar çok iyi biliyor. Bile bile bu uygulamayı dayatarak sistemi işlemez hale getirmek ve sonuçta çökertmek istiyorlar. Kamu hastanelerinin ve eczanelerinin alt yapı donanımına, personel istihdamına, parasal kaynağa, özetle her bakımdan desteğe ihtiyacı var. Yatan hasta hizmetini bu kurumlar üzerinden yürütmek isteyen siyasi iktidarın ve sağlık otoritelerinin de bu desteği sunma sorumlulukları vardır. Yatan hastaların ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyacı ancak bu şekilde ve sorunsuz karşılanabilir.
Sağlık sorununa finansal bir sorun olarak yaklaşan AKP iktidarı aslında kamu eczanelerini sistemin sırtında bir kambur olarak görüyor, oluşan bu kaos ortamından yararlanarak bu eczanelerden kurtulmak istiyor. Bunu ya kamu eczanelerinin işletmelerini özel şirketlere, özel dağıtım kanallarına devrederek ya da SSK eczanelerinde olduğu gibi doğrudan kapatarak yapacaklar. Asıl niyet budur.
Sonuç:
Yatan hastalar için gerekli ilaçların ve tıbbi malzemelerin kamu eczanelerinden ve hastanelerden karşılanması uygulaması ilkesel olarak doğru bir yaklaşımdır. Buna hiçbir itirazımız yok. Ve yıllardır biz Çağdaş Eczacılar tarafından savunulan bir ilkedir. Ancak bu dayatma ile olmaz. Bunun için atılması gereken öncelikli adımlar var.
– Eczacı ve yardımcı personel istihdamı,
– Teknik donanım,
– Fiziki koşullar,
– Kamu hastanelerinin verdiği hizmetin bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumunca öncelikle ve zamanında ödenmesi,
– Her bir üniversite hastanesinin, kamu hastanelerinin ihale sistemini yönetecek yönetsel bir kapasiteye ulaşması,
– Depolama vb. altyapı donanımlarının sağlanması gerekiyor.
1000-1500 yatak kapasiteli bir üniversite hastanesi eczanesinde bir ya da iki eczacı istihdam ederek bu ölçekteki bir ilaç hizmetini karşılamak olanaklı değil. Bu adımlar atılmadan Sağlık Uygulama Tebliği’nin dayatılması bugün yaşanılan kaosu ortaya çıkardı. Yatan hasta uygulaması ile çözümsüzlüğü ve kaosu yaratan siyasi iktidardır ve bu uygulama kamu sağlık hizmetlerinin çökertilmesine yol açacaktır.
Çözüm, kamu eczanelerinin ve hastanelerin altyapı donanımları sağlanıncaya kadar, hastaların mağduriyetini önlemek için eczacı odalarının kontrolünde yürüyen yatan hasta uygulamasının devam etmesidir.
ÇAĞDAŞ ECZACILAR DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU