TERSANE İŞÇİLERİ YAŞAM HAKKI İÇİN GREVDE
Baskılar, işten atma tehditleri, oyalama taktikleri işe yaramadı. Tersane işçisi yaşam hakkını savunmak için greve çıktı
Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde yaşanan ölümler karşısında hükümet ve patronların gerekli önlemleri almaması nedeniyle greve çıkan binlerce tersane işçisi, “Artık yeter. İnsanca çalışmak istiyoruz” dedi. Patronların ve taşeronların işten atma tehditlerine ve polis yığınağına rağmen greve çıkan işçilere sendikalar, siyasi partiler, kitle örgütleri ve çeşitli yabancı ülkelerden gelen sendikacılar destek verdi. Bir çok tersanede üretimin durduğu, bir çoğunda da durma noktasına geldiği tersanelerde, işçiler patronları ve hükümeti iş cinayetlerine karşı somut önlemler almaya çağırdılar.
Tehditlere rağmen grev
Tersane işçilerinin grevini engellemek isteyen tersane patronları ve taşeronlar, ilk olarak işçileri işten atmakla tehdit ettiler. Bununla da yetinmeyen bazı patronlar sabah saat 08.00’de başlayan mesai saatlerini sabah 06.00 ve 07.00’ye çektiler. Patronlar sabah erken saatlerde mahallelerden servis kaldırsalar da servisleri doldurmayı başaramadılar. Öte yandan önceki gün akşam saatlerinden itibaren çevik kuvvet ve sivil polisler tersane çevresinde bulunan mahallelerde devriye gezdi, Limter-İş Sendikası önünde sabaha kadar bekledi. Sabah saat 06.00’dan itibaren ise onlarca çevik kuvvet otobüsü ve panzer tersaneler bölgesinde yığınak yaptı.
Yolu trafiğe kapattılar
Tüm baskılara rağmen saat 07.00’den itibaren Limter-İş Sendikası önünde toplanan yüzlerce işçi yolu trafiğe kapatarak tersanelere doğru yürüyüşe geçti. “Grevdeyiz, kuralsız yasadışı çalıştırmaya son, insanca çalışmak ve yaşamak istiyoruz” pankartı arkasında yürüyen tersane işçileri, yol boyunca “Yaşamak için grevdeyiz”, “Artık ölmek istemiyoruz”, “Ölüm değil çözüm istiyoruz” sloganlarını attılar. Katılımlarla birlikte sayıları daha da artan tersane işçileri Tuzla Gemi Tersanesi önünde toplandılar. Aydıntepe ve İçmeler tren istasyonlarında da çağrıya uyarak greve katılan işçiler sloganlarla Tuzla Gemi önüne geldiler. Bu arada iş başı yapan bazı işçiler de işi bırakarak greve katıldılar. Destek için gelenlerle birlikte Tuzla Gemi önünde toplananların sayısı 5 bini buldu.
Üretim durdu
Greve katılımın yoğunluğu nedeniyle birçok tersanede üretim dururken, çalışma olan tersanelerde de işler büyük oranda aksadı, durma noktasına geldi. Selahattin Aslan, Gisan, Selahattin Aykın, Gemak, Tuzla Gemi tersanelerinde üretim tamamen dururken, 500 işçinin çalıştığı Yıldırım Tersanesi’nde 400 işçi, 450 işçinin çalıştığı İstanbul Tersanesi’nde 300 işçi, 1000 işçinin çalıştığı RMK Tersanesi’nde 900 işçi, 800 işçinin çalıştığı Türkter Tersanesi’nde 600 işçi, 600 işçinin çalıştığı Selah Tersanesi’nde 550 işçi, 1300 işçinin çalıştığı Sedef Tersanesi’nde 700 işçi greve katıldı. Diğer teranelerde de üretimin en az yarı yarıya düştüğü öğrenildi.
Örnek sınıf dayanışması
Sabahın erken saatlerinden itibaren tersane işçilerine destek için binlerce kişi tersanelere geldi. Tersanelerde ölen işçilerin aileleri, DİSK yöneticileri ve DİSK’e bağlı sendikalar, Türk-İş’e bağlı sendikalar, milletvekilleri, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, yöre dernekleri, aydın ve sanatçılar, üniversite öğrencileri, akademisyenler, fotoğraf sanatçıları, Deri-İŞ üyesi işçiler tersanelere gelerek grevcilere destek verdi. Şili, Bolivya, Arjantin, gibi ülkelerden gelen sendikacılar da işçilerle bir araya geldiler.
‘İşçisiz çözüm olmaz’
Grev yerinde işçilere seslenen Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç, tüm baskı ve tehditlere rağmen tersane işçilerinin yaşam hakkı için çağrılarına yanıt verdiğini dile getirdi. İş cinayetlerine karşı patronlar ve hükümetin açıklama yapmaktan öteye geçmemesi üzerine grev kararı aldıklarını hatırlatan Dinç, işçilerin gerekli önlemler alınana kadar mücadele etmekte kararlı olduğunu ifade etti. Son olarak TOBB’un arabuluculuğunda yapılması beklenen toplantının yapılmadığını, sendikalarının sürece dahil edilmek istenmediğini belirten Dinç, “Bizsiz ve işçisiz çözüm olmaz. Buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Patronların greve katılacak işçileri işten atmakla tehdit ettiğini belirten Dinç, “Eğer bir arkadaşımız işten atılırsa, yarın onların kapısında olacağız” diye konuştu.
‘Rahat bırakmayacağız’
Daha sonra söz alan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 15-16 Haziran’ın 38. yıldönümünde tersane işçilerinin yaşam hakkı için greve çıktığını ifade etti. “O zaman da işçiler, kuralsızlığa karşı sokaklara çıkmıştı” diyen Çelebi, o günden bu yana patronların zihniyetinde bir değişiklik olmadığını söyledi. Daha önce yaptıkları grevin ardından iş cinayetlerinin yaşandığını hatırlatan Çelebi, patronların göstermelik önlemlerle kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını dile getirdi. “Ölümlerin sona ermesi için ilk adımı atması gereken hükümettir” diye konuşan Çelebi, hükümetin bugüne kadar patronlardan yana hareket ettiğini dile getirdi. Tersane işçilerinin taleplerinin yasaların uygulanması olduğunu belirten Çelebi, bunun için acilen harekete geçilmesini istedi. İçinde sendikaların, meslek odalarının, hükümet ve patron temsilcilerinin olduğu bir komisyon kurulmasını istediklerini belirten Çelebi, bu yapılmadığı taktirde ne hükümeti ne de patronları rahat bırakmayacaklarını dile getirdi. Konuşmaların ardından halaylarla devam eden grev saat 15.00’de sona erdi.