ECZACILARIN DİRENCİ ÇÖZÜM GETİRDİ!
2008 yılı protokol görüşmeleri gecikmeli de olsa başladığında durum eczacılar bakımından hiç de iç açıcı değildi. Ülke genelinde eczanelerin üçte biri fiili bir iflası yaşıyor, üçte biri içinse tehlike çanları çalıyordu. Eczane ekonomileri ciddi bir deprem yaşıyordu.
Bu çöküşe karşı eczacılardan yükselen direnç eczacı örgütlerinin önderliğinde örgütlü bir dirence dönüştü ve ülke geneline dalga dalga yayıldı. Eczacılar 2008 protokol görüşmelerinde hiçbir dayatmaya onay vermeyeceklerini özgür iradeleriyle ortaya koyuyorlardı. Bu arada SGK yetkililerinin ağırlaştırılmış yeni yaptırımlarının ve protokolü ileri bir tarihe erteleme niyetlerinin altını çizmek gerekiyor. İşte 2008 protokol görüşmeleri bu koşullarda başladı.
TEB Protokol Komisyonu görüşme masasına oturmadan önce 51 Eczacı Odası’nın onayını da alarak yaptığı çalışmaları, tespit ve önerilerini kamuoyuyla paylaştı.
Eczane ekonomilerinde çöküntüye yol açan süreçle ilgili yapılan tespitler şu ana başlıklar altında toplanmıştı:
1- İlaç şirketlerinin kamuya yaptığı iskontonun eczane üzerinden sürdürülmesi
2- Eczanelerin üçte birinin iflasın eşiğine geldiği bir noktada kurum iskontolarının devam etmesi
3- Eczanelerden kesilen faturaların %75 ile 90’ının belirli bir süre sonra avans olarak, geri kalanının ise sonradan ödenmesini öngören SGK dayatmasının kabul edilemez olması
4- Eczacıların görevleri olmadığı halde muayene ücretini tahsil ediyor olmaları
5- Hiçbir açıklama ve bilgilendirme yapılmadan reçete kesintilerinin devam etmesi
6- Eczacıları daha baştan potansiyel suçlu gösteren anlayışın ürünü olarak 2007 Protokolünde cezai hükümlerin yanı sıra para cezalarının da yer alması
7- Günü birlik tedavinin uygulanmasına dönük ısrarın devam etmesi
SGK ile yapılan görüşmeler bu ana eksen üzerinden sürdürüldü. Ancak SGK bürokratlarının uzlaşmaz tutumu nedeniyle görüşmeler dördüncü günün sonunda tıkandı, eczacılar kepenk kapama tercihiyle karşı karşıya bırakıldı. Kepenk kapatma eylemi kısa sürede tüm ülkeye yayıldı. Kapatma 1 Temmuz’da başlayacak ve süresiz olarak devam edecekti. 30 Haziran günü ilgili bakanların devreye girmesi ile yeniden başlayan görüşmeler sonucunda bir uzlaşma sağlandı ve sonuç TEB Başkanı tarafından kamuoyuna açıklandı.
Uzlaşmadan çıkan sonucu değerlendirmek gerekirse:
Fiili iflas yaşayan 10-12 bin civarında eczane için kurum iskontosunun %3-3,5’tan %1’e çekilmesi,
İlaç şirketlerinin kurum iskontolarından kaynaklanan ve eczacıya %2.80’lik bir maliyeti olan zararının ortadan kaldırılması,
%75 ile 90 arasında ödenmesi düşünülen avans uygulamasından vazgeçilerek yüzde yüz avans ödemesine geçilmesi,
Eczacıları daha baştan potansiyel suçlu olarak gösteren ve arttırılmış para cezalarını içeren cezai maddelerin kaldırılıyor olması, küçümsenmeyecek elle tutulur kazanımlardır ve eczacıların örgütlü gücü ile kazanılmıştır.
Sosyal mücadelelerde tüm taleplerin bir çırpıda kazanılması kolay sağlanır bir durum değildir. Uzun soluklu ve sabırlı çabalar gerektirir. Küçük ya da büyük mücadele ile elde edilen her kazanım önemlidir. Yeter ki onlara sahip çıkmasını bilelim.