WikiLeaks’in kabahatleri
Dev ilaç şirketi Pfizer’in Nijerya’da başsavcının ilaç yüzünden çocuk ölümleri hakkındaki soruşturmasını engellemek için nasıl kirli oyunlara girdiğini kanıtlarıyla gösterdi,
Batılı hükümetlerin, tamamen yasadışı olarak, hiçbir kısıtlama ve tahdit dinlemeksizin, WikiLeaks ve onun yönetmenine karşı savaşa giriştiğini görüyoruz.
Böylesine “ölümcül” bir hasım olmayı neden “hak etti” peki WikiLeaks? Birkaç örnekle özetleyelim: Wikilieaks Batılı beyaz adamın Irak’ta ve Afganistan’da 2/3’si sivil 100 bini aşkın faili meçhul cinayet işlendiğini, kurulan ölüm mangalarını, sivillerin ve gazetecilerin amansızca katledilmesini, işkence kamplarını, ırza geçmeleri ve bunların hemen hepsinin örtbas edilmesini benimsediğini, büyük çaplı yolsuzlukları belgeledi, Türkiye’de büyük savaş koalisyonu kurulması ve 1 Mart tezkeresinin TBMM’den geçirilmesi için ABD’nin nasıl çabalar harcadığını, Yemen’de 21 çocuğu parçalayan füze saldırısını nasıl örtbas ettiğini, canlılar âleminin sonunu getirecek iklim değişikliği konusunda dünyayı kurtarma retoriği altında şirketlerin kârlarını ve serbest piyasayı payidar etmek için ABD yönetiminin casusluk, tehdit ve rüşvet kullanarak uluslararası iklim antlaşmasını manipüle ettiğini ve böylece, gelecek nesillerin hayatını hiçe sayan çok kirli işlere kalkıştığını ortaya koydu, dev Petrol Şirketi Shell’in dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olduğu halde halkının yüzde 70’i yoksulluğun sınırı altında yaşayan Nijerya devletini pençesinde tuttuğunu, Dev ilaç şirketi Pfizer’in gene Nijerya’da başsavcının ilaç yüzünden çocuk ölümleri hakkındaki soruşturmasını engellemek için nasıl kirli oyunlara girdiğini kanıtlarıyla gösterdi, ABD’nin Pakistan’daki üstü örtülü gizli savaşının üstündeki örtüyü kaldırıp attı, BM teşkilatının hepten espiyonaj faaliyetlerine tabi tutulmasını, Atom enerji kurumunun İran’a karşı ABD’yi “tuttuğunu”, ABD’nin ve AB’nin Ortadoğu’da herhangi bir adalet arayışıyla zerrece ilgileri olmadığını; Rusya yönetiminin organize suçla elele vererek neredeyse bütünüyle bir “mafya devleti”ne dönüştüğünü; Sri Lanka yönetiminin Tamil halkının topluca katledilmesinden doğrudan sorumlu olduğunu, Britanya yönetiminin Lockerbie bombacısı olarak hüküm giyen adamı Libya’nın baskı ve şantajı karşısında serbest bıraktığını, Suudi Arabistan’ın İran’ı bombalatmak istediğini, Arap halklarının en büyük tehdit olarak İsrail’i ve sonra da ABD’yi görmesine rağmen bunların hepten yok sayıldığını hepsini hepsini gösterdi. Kısacası, önde gelen düşünür Chomsky’nin dediği gibi, ABD ve İsrail başta olmak üzere Batı yönetimlerinin aslında demokrasiden ölesiye nefret ettiklerini, halkı hiçe saydıklarını, gizliliğinse, gizli kapaklı işler çeviren devleti halkın gazabından korumaya yaradığını (ve sadece bu işe yaradığını!) adeta billur bir küreden gösterdi bize. Bütün bu dolandırıcılıkları, yalanları, cinayetleri, rüşvetleri, yolsuzlukları, sadece bir avuç diplomatik kriptoyu yayınlayarak yapıverdi. ABD’de en az 2 milyon sivil ve asker bürokratın vakıf olduğu bu bilgileri, asıl bilmesi gerekenlere, halka ve insanlara ulaştırdı. Hedef olması boşuna değil yani
Hakikat ve Tarih Kazanacak, Ömer Madra, 10/12/2010 Açık Radyo
“Medyanın Yeni Hali. 5N 2K” ( 2K, “küreselleşmenin medyaya getirdiği sınırlar”. ama aslında “küreselleşmenin getirdiği yeni fırsatlar” desek, daha yerinde olurdu galiba.)