Biber Gazı Yasaklansın Demek İçin Yarın Beşiktaş’tayız!
BİBER GAZI YASAKLANSIN!
İşçilerin birlik, mücadele, dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Gittikçe güvencesiz, gittikçe esnek çalışmanın yerleştiği, kazanılmış haklarımızı dahi kaybettiğimiz, kendimizi ifade özgürlüğümüzün gittikçe kısıtlandığı, adeta yatak odamıza kadar hayatlarımıza müdahalelerin arttığı bu dönemde 1 Mayıs her geçen gün daha da önemli bizler için.
Siyasi iktidar her zaman olduğu gibi güç gösterisine, erk olmanın dayanılmaz hafifliğiyle hazır. Konfederasyonlarımızın 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama taleplerine burjuva hukuk sistemlerini dahi hiçe sayarak keyfi bir şekilde reddeden yöneticilere karşı işçi sınıfı, geri adım atmayacağını, hakkı olan, uğruna bedeller ödemiş olduğu alanda Taksim’de 1 Mayıs anma/kutlama/programını yapacağını duyurmuştur. Vali’nin dil sürçmesi ile sarf ettiği “Biz her daim işçinin karşısındayız” lafı Taksim yasağını özetler niteliktedir. Toplumsal huzuru bozan, kullandığı kimyasal silahlarla, işkence araçları ile tüm alanı savaş alanına çeviren siyasi iktidarın ta kendisidir. Bu gerçeği doğrulamak için halihazırda hakkımız olan sokaklarda kendilerince izinli/izinsiz diyerek sınıflandırdıkları gösterileri incelemek yeterlidir. Herhangi bir polis saldırısı olmadığı durumlarda Taksim’de düzenlenen kitlesel gösteri ve yürüyüşlerde herhangi bir sorunla karşılaşılmadığı deneyimlerle görülmüştür. Egemenlerin vermiş olduğu yayalaştırılmış, her tarafı betona dönüştürülmüş Taksim meydanını halka kapatma kararı siyasi bir karardır.
Kolluk güçlerinin 1 Mayıs için kullanacağı işkence araçları bizleri kaygılandırmaktadır. Yakın zamanda Greif fabrikasında taşerona karşı direnişte olan işçilere, özelleştirmelere karşı Ankara’da nöbette olan Yatağan işçilerine, 1 Mayıs’a dönük Taksim’de basın açıklaması yapmak için bir araya gelmiş DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yönetici/üyelerine yönelik polis saldırıları kolluk güçlerinin 1 Mayıs’ta uygulayacakları şiddetin habercisidir.
1 Mayıs’ta başta Taksim olmak üzere, tüm Türkiye’de 1 Mayıs alanlarındayız. Yetkilileri uyarıyoruz, tehlikeli, ölümcül olduğu bilimsel ve deneyimlerle kanıtlanmış biber gazı başta olmak üzere kolluk güçlerinin kitleler üzerinde kullanması planlanan kimyasal silahlar sonucu gerçekleşebilecek tüm sorunlardan mevcut siyasi iktidar sorumludur. Yürüyüş ve gösteri yapma hakkımız anayasal bir haktır. Aynı zamanda AİHM de bu konuda mevcut hükümeti mahkum etmiş, gösteri ve yürüyüş hakkının yer seçimini de kapsadığını söylemiştir. Bunlara bağlı olarak, siyasi iktidara huzur içerisinde bir 1 Mayıs geçirmemizi garanti altına almakla hukuki olarak yükümlü olduğunu hatırlatıyor ve iktidarı bu konuda sorumluluk almaya çağırıyoruz.
Geçtiğimiz ayda maruz kaldığımız şiddetin derecesine bakacak olursak: 22 Mart-21 Nisan tarihleri arasında toplam 23 gün 30 ilçede yaşayan en az 6 452 000 kişi direk ya da dolaylı yoldan kimyasal silaha maruz kaldı. Urfa’da 15 yaşındaki N.K gaz fişeği ile gözünü kaybetti, Van’da da 12 yaşındaki A.O. zırhlı araç altında kaldı. Amed/Diyarbakır’da gaz bombası kapsülüyle 10 yaşındaki Mehmet Ezer yaralandı,10 gün boyunca kaldığı komadan uyandığında anlattıkları işkencenin boyutunu gösteriyordu “Polis önce beni panzere aldı, ardından iterek panzerden attı. Ben koşmaya başladım, başıma bir şey isabet etti, yere düştüm, tekrar koştum, TOMA ile su sıktılar, sonrasını hatırlamıyorum”.
Biber Gazı Yasaklansın İnisiyatifi olarak, kolluk güçlerinin terörize bir şekilde üzerimizde kullandığı, yaralanmalara, uzuv ve can kayıplarına, travmalara sebep olan biber gazının yasaklanması için her ay maruz kaldığımız kimyasal silahların boyutunu açıklamaya devam edeceğiz. Biber gazı denilerek masumlaştırılmaya çalışılan kimyasal silahın bir işkence aracı olduğunu bütün platformlarda, tüm araçlarla kamuoyuna anlatmaya devam edeceğiz. Bu işkenceye maruz kalan herkesle, demokratik kitle örgütleriyle, emek ve meslek örgütleriyle birleşik bir mücadele örecek ve kampanyamızı büyüteceğiz.
Kimyasal silahlara, kolluk güçlerinin şiddetine maruz kalmayacağımız günlerin umuduyla…
Biber Gazı Kimyasal Bir Silahtır, Ölümcüldür, Yasaklanmalıdır!
Yaşasın İşçilerin Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, Yaşasın 1 Mayıs!