İTS Light
Tam sular duruldu, her şeye alışıldı derken geçtiğimiz günlerde İlaç Takip Sistemi ile ilgili bir genelge daha yayımlandı. 1 Eylül 2010 tarihli ve 2010/63 sayılı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü genelgesi. İstanbul Eczacı Odası’nın “İTS’nin iflas belgesi” olarak nitelendirdiği bu genelge ile geçici karekodların (G2D) üzerinde yer alan sanal son kullanma tarihi 31.12.2010 tarihinden 31.12.2020 tarihine ertelendi. Gerekçesi de şöyle açıklandı: “İlaç firmaları ve ecza depoları ile yapılan iki toplantıda iade edilen ürünler arasında ‘etiketi sökülmüş G2D’li ürünler’ bulunduğu ve ‘eczanelerin G2D’li ürünleri almak istemedikleri’ bilgisi edinilmiştir. Konu incelendiğinde problemin ürünler üzerinde yer alan sanal son kullanma tarihi ile ilgili olduğu görülmüştür.”
Yani problemin sanal son kullanma tarihinden kaynaklandığını anlayabilmek için konuyu incelemek gerekiyormuş. Ne yazık ki Bakanlığımız bu durumu firmaların sorumluluğundaki karekodlama işlemini kolaylaştırmak için icat ettiği “sanal parti numarası” ve “sanal son kullanma tarihi”ni tanımlarken ve bütün geçici karekodların (G2D) son kullanma tarihini 31.12.2010 olarak belirlerken fark edemedi de ilaç firmaları ve ecza depoları ürünlerini satamayınca fark edebildi. Halbuki İstanbul Eczacı Odası bu gerçeği ve olası zararlarını bu duyuru yapılır yapılmaz açıklamış ve hukuki süreci başlatmıştı.
Matematikte “sanal sayılar” olarak tanımlanan sayılar vardır. Sanal sayıların özelliği gerçekte var olmayan ya da bir çokluğu belirtmeyen sayıların denklemin çözümünü kolaylaştırmasıdır. Örneğin √-1 (karekök -1). Bu sayılar “i” harfi ile tanımlanır. “i” harfi “imagine” kelimesinden gelmektedir. “İmecını” bir hayli geniş İTS yazılımcıları da bunu fark etmiş olacaklar ki gerçekte var olmayan son kullanma tarihleri için de bu yöntemi kullandılar. Sonra da Bakanlık “i”ye istediği değeri verdi. Önce 31.12.2010 sonra da 31.12.2020. Ben de istersem 31.02.2068 tarihini verebilirim keza.
Ama her şey bir yana, bunlar boşuna çabalardı. Neden mi? Çünkü İlaç Takip Sistemi parti numarasını ve son kullanma tarihini sorgulamıyor! Karekodu okutun ve son kullanma tarihini tanımlayan (17)’den sonra başlayan haneyi değiştirin. Son kullanma tarihini geçtiğimiz bir tarih olarak ayarladığınızda hatta parti numarası yerine “JERARDÖPARDİYÖ” yazsdığınızda bile sistemin onay verdiğini göreceksiniz.
Şu soru akla geliyor: Madem yalnızca barkodu (GTIN) ve kutuya özgü seri numarasını takip eden bir sistem yapılacaktı, neden 4 tip bilgi içeren datamatrix sistemi seçildi? İtalya’da kullanılan “Bollino” gibi 2 barkodlu (biri 9 haneli ürün kodu, diğeri kutuya özgü seri numarası) bir sistem kullanmak daha uygun değil miydi? Üstelik karekod okuyucu için ekstra masraf yapmaya mecbur kalmazdık.
Yine 2010/63 sayılı genelgede yeşil ve kırmızı reçete ile satılabilen ilaçlar için şu ibareler yer alıyor: “Bu ürünler için Sosyal Güvenlik Kurumlarınca yapılan eczane ödemelerinde eskiden olduğu gibi kupür kesme işlemine devam edilmesi veya İlaç Takip Sistemi dışında geliştirilebilecek başka bir model kullanılması gerekmektedir.”
Tamam canım sen dert etme, biz geliştiririz.
Aslında hiçbir şey değişmedi. Sağlık Bakanlığı milyonlarca lira yatırım yaptı. Eczacılar üçer-beşer karekod okuyucular aldı, eczane yazılımlarına ve bilgisayarcılara paralar akıttı, kafalar patlatıldı, hastalarla papaz olundu. Ama ne ilaç üreticiden hastaya kadar izlendi, ne sahteciliğin önüne geçildi ne de farmakovijilans takibi yapıldı. Geri çekilen onlarca ürünün hangisinde parti numaralarından yararlanıldı? Yararlanılamaz da. Bir şeyler tıkır tıkır işliyor ama İTS olmadığı kesin. Olsa olsa “İTS light” olabilir sadece.
Bu arada, bir İbrahim Nayır vardı. Sahi ne oldu ona?
Havanhaber.org sitesinden alıntıdır.