Eczacı Kamuoyuna

19-20 Eylül 2015 tarihlerinde İstanbul Eczacı Odası Olağan Seçimli Genel Kurulu yapılacak.

“Çağdaş Eczacılar Grubu” olarak yönetime yeniden adayız.

Çağdaş Eczacılık Hareketi, mesleğe, yaşama bakışı ve ilkeleriyle eczacı meslek tabanında saygınlığı ve etkinliği olan;

• Yurttaşlık haklarına ve meslek haklarına,
• Herkese eşit ve parasız sağlık hizmeti temel ilkesinden hareketle sağlık hakkına,
• Emeğe ve eczacı emeğine,
• Meslek etiğine ve deontolojiye,
• Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ve tüm çalışanların eşit işe eşit ücret hakkına,
• Bilim ve düşünce özgürlüğüne,
• Demokrasi ve insan haklarına,
• Temel hak ve özgürlüklere
• ve barışa

sahip çıkan kökleşmiş bir eczacı hareketidir.

Gücünü liderlerden, liderlerin gücünden ya da bireysel egolardan değil; hareketin temel ilkelerinden ve demokratik temsiliyetten alan, katılımcı, demokratik ve özgür bir harekettir.

Çağdaş Eczacılık Hareketi, seçime katılan tüm gruplar içinde kendi demokratik hukuku ve çalışma prensipleri olan, bunları işleten, kararlarını ve yönetim adaylarını İÇEM (İstanbul Çağdaş Eczacılar Meclisi) adı verilen bir meclisin hukuku içerisinde oluşturan tek demokratik eczacı hareketidir.

İÇEM, Çağdaş Eczacılık İlkelerini benimseyen ve bu ilkeler doğrultusunda, bölge temsilcileri de dahil olmak üzere aktif olarak Oda çalışmalarında yer alan ve katkı sunmak isteyen tüm meslektaşlarımıza açık bir meclistir.

İÇEM yapılanması yasal bir kurul olmamakla beraber demokratik bir kuruldur ve doğrudan demokrasinin iyi örneklerinden biridir. Geçtiğimiz dönem bu iç hukuk yenilenerek, sadece yönetim kurulu başkanlarını bağlayan en fazla üç dönem görev yapma kuralı, tüm yönetim organlarını içerisine alacak şekilde genişletilmiştir. Yenilenmiş iç hukukuyla  yönetim organlarında üst üste üç dönem görev alan tüm yöneticiler artık en az bir dönem ara vermek zorundadırlar.

Çağdaş Eczacılık Hareketi’nin devinimi, yönetim organlarının yenilenmesi bakımından geliştirdiğimiz bu kural aslında demokrasiyle hayat bulan ve güçlenen tüm sivil toplum örgütlerinde yaşama geçirilmesi gereken demokratik bir kural olmalıdır.

Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları yöneticileri için iki dönem kuralı bir yasa maddesidir. Biz olması gerekeni kendi iç hukukumuzla geliştirerek yaşama geçirmekteyiz.

Soruyoruz;

Neden yıllarca bu hareket içerisinde yöneticilik, genel sekreterlik ve başkanlık görevlerinde bulunanlar, seçilemediklerinde Çağdaş Eczacılar Meclisi’ni ve hukukunu sorgular, Çağdaş Eczacılık Hareketini terk ederler?

Neden İÇEM’de 35 oyla başkan seçilirken demokrasiyi içlerine sindirirler de 36 oyla seçilememeyi kabul edemezler?

Neden kendi hırsları için Çağdaş Eczacılık Hareketi’ni ve hukukunu tartışmaya açarlar?

Çağdaş Eczacılık Hareketi’nin dışına çıkanlar, oluşturdukları gruplarla hangi hukuka dayanarak yöneticilerini seçerler?

Telefon trafiği ve özel ziyaretlerle oluşturulan yönetim organları hangi demokrasinin ürünüdür?

İlkeleri ve iç hukuku olmayan bir oluşum eczacının sorunlarına çözüm üretmek noktasında ne kadar başarılı olabilir?

Çağdaş Eczacılık Hareketiyle hiçbir aidiyet bağı olmayan bireyleri ve grupları bir araya getirerek “Çağdaş Eczacıların Birliği” oluşturulabilir mi?

Değerli Meslektaşlarımız,

Çağdaş Eczacılık Hareketi özü itibariyle eczacı tabanının omurgasını oluşturan, en büyük ekonomik kırılganlığı yaşayan emekçi eczacılara sahip çıkan bir harekettir. Yeni bir geleceği de eczanesine, mesleğine ve emeğine sahip çıkan eczacılarla birlikte yaratacağız.

20 Eylül’de;

• Yeni bir eczacı,
• Yeni bir eczane,
• Yeni bir eczacılık,
• Yeni bir başlangıç için

Haydi, hep birlikte dayanışmaya!

Saygılarımızla,

ÇAĞDAŞ ECZACILAR