Kimsenin ölmesini istemedikleri için öldürüldüler
Emekçiydiler, öğrenciydiler, öğretmendiler, anneydiler, babaydılar, evlattılar, gençtiler, yaşlıydılar
Barış istiyorlardı.
Savaş olmasın kimse ölmesin diyorlardı.
Demokratik bir ülkede, emeklerinin karşılığını alarak barış içinde yaşamak istiyorlardı.
Savaş nağraları atmıyorlardı, kimsenin emeğini, ekmeğini çalmıyorlardı, Ankara’ya ihale peşinde koşmak için de gitmediler.
Sadece barış içinde insanca yaşamak istiyorlardı ve bu isteklerini en yüksek sesle duyurmak istiyorlardı.
Belki daha yakından duyulur diye devletin burnunun dibine, Ankara’ya gittiler.
Devletin başkenti Ankara’nın göbeğinde bombalandılar, paramparça edildiler. Hepimiz paramparça olduk.
Barış istedikleri için katledildiler.
“Gökyüzüne kansız bakmak” istedikleri için kanlar içinde kaldılar.
O güzel insanlar, barış türküleriyle, barış umutlarıyla, geldikleri Ankara’dan teker teker tabutlar içinde dönüyorlar.
Ekranlarda her gün “ölenlere rahmet, kalanlara sabır” dileyenleri duymak istemiyoruz artık.
Çünkü artık sabrımız kalmadı.
Göz göre gencecik insanların öldürülmesini seyretmeye sabrımız kalmadı.
Hamaset nutuklarını, yalancıktan lanetlemeleri, kana doymayanları biz lanetliyoruz.
Siz isteseniz de istemeseniz de, bizler savaşa inat BARIŞ HEMEN ŞİMDİ diye haykırmaya devam edeceğiz. Hem de her gün daha güçlü .
KORKMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ VE AFFETMEYECEĞİZ, HESAP SORACAĞIZ.
Ecz. Nurdan Demirkan
Çağdaş Eczacılar Derneği Genel Başkanı