TEB Yardımlaşma Sandığı ve Anayasa Mahkemesi’nin İptal kararı
Ecz. S. Ferda GÖÇENER
22.10.2015 tarihli Resmi Gazete’de Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bir karar yayımlanarak yürürlülüğe girmiştir.
Bilindiği gibi İstanbul Eczacı Odası’nın geçtiğimiz dönemki Yönetim Kurulu; TEB Merkez Heyeti’nin 2013 yılı oda seçimleri sırasında uygulamak istediği ve yaklaşık olarak 1.800 meslektaşımızın meslek odasıyla ilişkisinin kesilmesine neden olacak Yardımlaşma Sandığı Yönetmeliği’nin 14. Maddesiyle ilgili Danıştay da bir dava açmıştı. Danıştay 8’nci Dairesi; Yardımlaşma Sandığı aidatlarını ödemeyen meslektaşlarımızın Oda hizmetlerinden faydalanmasını engelleyen düzenlemenin yürütmesini durdururken, Yardımlaşma Sandığı üyeliğinin zorunlu olmaktan çıkarılması talebimizi ise Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı.
İşte 22.10.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin meslek alanımızı yakından ilgilendiren kararı, 6643 sayılı TEB yasasının 58. Maddesinde yer alan ve Yardımlaşma Sandığı’na, odalara kayıtlı tüm eczacıların üye olma zorunluluğuna işaret eden cümlenin iptali.
Evet, bu karar gerçekten tarihi bir karar ve sanırım bu karara Ankara Eczacı Odası dışındaki eczacı odalarının ilgisizliği TEB Merkez Heyeti seçim çalışmalarının tam da arifesinde yayınlanmış olması.
Tastamam “Dokunan Yanar” durumu…
İstanbul Çağdaş Eczacılar Grubu, hem oda yönetimindeki görevleri sırasında hem de Büyük Kongre Delegeleri aracılığıyla TEB Büyük Kongreleri’nde Yardımlaşma Sandığı’nın işletilmesine yönelik eleştirilerini eczacı kamuoyu ile paylaşmış, Yardımlaşma Sandığı’ndan özellikle gerçek sahipleri olarak eczacıların hakettikleri yararlanma kanallarının araştırılması ve geliştirilmesini gündemde tutmuş ve somut önerilerle ısrarcı olmuştur.
Evet, bu dava bizim tarafımızdan açılmıştır.
Nedenine gelince ;
Bugüne kadar tüm TEB Merkez Heyetleri, Yardımlaşma Sandığı’nı sadece kredi veren bir TEB bankası gibi görmüş hatta kredi verme işini de bir banka aracılığıyla yaparak eczacıyla arasına bir mesafe koymayı tercih etmiştir. Banka işlemleri sırasında eczacılar sanki kendi paralarını değil bankanın parasını kullanıyormuşçasına bir muameleyle karşı karşıya kalmışlardır. TEB kredi faizleri banka faizleriyle beraber güncellenmektedir ve bu nedenle Yardımlaşma Sandığı’ndan kredi kullanım oranı sadece % 10 civarındadır. Bugün Yardımlaşma Sandığından sadece vefat eden eczacıların ailelerine 8.000 TL kadar bir yardım fonu kullanılmaktadır. Eczane ekonomilerimiz, uygulanan ilaç-fiyat ve sağlık politikalarının mesleğimize ve ekonomilerimize yansımaları sonucu mutlaka dışarıdan ekonomik bir destek gerektirir durumdayken TEB Merkez Heyetleri’nin bu konuda herhangi somut bir adım atmamaları kredi miktarlarını dahi artırmayı düşünmemeleri ilginçtir.
Mesleğin sürdürülemez durumda olduğu son yıllarda eczacılar için bir emeklilik beklentisinin oluşmamasının bir nedeni de emeklilik sonrası Bağ-Kur tarafından bağlanacak olan emekli maaşının 1.000- 1.500 TL civarında olmasıdır. Son 4 dönem Büyük Kongre’lerde önerge olarak gündeme girmesine çalıştığımız Yardımlaşma Sandığı tarafından eczacıya 2. emeklilik çalışması ise sürekli bildik oyalama yöntemleriyle uzatılmış nihayet geçen sene Zonguldak’ta yapılan TEB Bölgelerarası Toplantısı’nda Merkez Heyeti Başkanı tarafından uygulanması imkansız bir proje olarak açıklanmış ve TEB’in gündeminden çıkarılmıştır.
TEB Merkez Heyeti, Yardımlaşma Sandığı’yla ilgili mevzuatı, hem üye sayısı çok, hem kamu ve işsiz eczacısı çok ve hem de delege sayısı fazla ve muhalif oda konumunda olan İstanbul Ankara ve İzmir başta olmak üzere bazı odaların seçimlerine müdahale aracı olarak ta kullanmakta bir sakınca görmemiş, bu nedenle özellikle 2013 yılı oda seçimleri, bu odalar için bir yandan da hukuk mücadelesi verilen bir seçim dönemi olmuştur.
TEB Merkez Heyeti, süreçte İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu ile yaptığı görüşmelerde takındığı uzlaşmaz tavrıyla sorunların çözümünü aslında ne kadar çok istemediğini de göstermiştir. Bu uzlaşmaz tavrın sonucu o gün açılan dava ve bugün Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karardır.
İşte tüm yaşananların sonucu olan bu karar mesleğimizde bir dönemeçtir. Anayasa Mahkemesi’nin kararının Yardımlaşma Sandığı’nı bitireceği gibi bir kaygı taşıyan oda yöneticileri ve meslektaşlar mutlaka var, bunun farkındayız.
Aslında bu karar sonrası eczacı odaları yöneticileri ve Büyük Kongre delegelerinin önünde eczacının gereksinimlerini karşılayacak yeni bir Yardımlaşma Sandığı’nın oluşmasına katkı vermek gibi önemli bir görev durmaktadır. Umarız eczacı odaları yöneticileri ve delegeleri TEB Büyük Kongre’sine sayılı günler kala Yardımlaşma Sandığı’nı gerçek işlerliğine kavuşturacak projelerin sahip ve takipçileri olurlar.
İşte o gün biz eczacılar Yardımlaşma Sandığı’na yürekten sahip çıkacağız.